"Sen ... harikaydın," diye fısıldadı Michelle boynuma sarıldı ve kulağımın arkasına küçük öpücükler attı. Yorgun, terli bedenimi son defa kaldırdım, dudaklarından öpecek kadar yüksek. "Seni seviyorum bebeğim," içini çektim, çok yorgun ama tatmin oldum.
Michelle tanıklığımı tekrarlamadı ve onu bile kabul etmedi. Sadece gözlerimin içine baktı ve gülümsedi. Bir şey söylemek zorunda değildi, beni sevdiğini biliyordum. O her zaman vardır ve her zaman olacaktır. İkizler böyle şeyler bilir.
"Çişim gerekiyor," diye fısıldadı, hareket etmek için yanıma çarptı. Kız kardeşimden yuvarlandım ve bacağından sızan tüm damla damlalarını yakalamak için elini bacaklarının arasına çekti. Yumuşak bir şekilde kıkırdadım ve başımı yastığa gömdüm. Saat daha on oldu. Annem evde olmazdı. Belki bir iki saat daha ihtiyacım olacak uyku alabilirim.
"Sık sık geldin," dedi Michelle banyodan.
"Ne?" Otururken sordum. Sanırım uyku şu anda bir seçenek değildi.
"Sık sık geldin, ben miydim, yoksa film miydi?"
"Hepsi bu kadar bebeğim," yalan söyledim. Annemin son alımları, gördüğüm en pis pornolardan biriydi.
"Hmm, seni daha iyi tanımıyorsam, neredeyse inanırdım," dedi odaya girerken, hala çıplak ve elbiselerini aradığı yerde.
"Bir dahaki sefere filmi seçmeme izin verdi," dedi bir kaç pembe külot aldı. "Hiçbir romantizm yoktu."
"Hiç romantizmle ilgili bir toplu tecavüz duydun mu?"
"Demek istediğim bu."
"Annem hoşuna benziyor" diye savundum.
"Annem çok hoşlanıyor" diye içini çekti, beni dudaklarından öptü. "Duş alıyorum, filmi geri koymayı unutma."
"Bunu hiç yaptım mı?"
İnleyerek, yataktan çıktım. DVD'yi çıkardım ve tekrar kutuya koydum. "Gang Bang Debutantes 6" ön taraftaydı. Hatırladığım bir tanesini düşündüm. Şimdilik Annemin sırrına, 'özel' çekmecesine geri döndü.